Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Süleymancılara operasyon sinyali vermesi sonrası hareketli anlar yaşandı. Ankara’da Süleymancılar cemaati mensubu dört isim gözaltına alındı. Aydınlık’tan Kaan Arslan’ın haberine nazaran, gözaltına alınan isimler ortasında yargı içindeki üst seviye bir bürokratın da olduğunu öğrenildi.
TV100 yazarı Fuat Uğur, ‘FETÖ terör örgütü devlet tarafından yok edildi, Süleymancılar için de yolun sonu görünüyor’ demişti.
Süleymancılar cemaatinin sıhhat, emniyet ve yargıda örgütlendiği sık sık gündeme gelirken yeni bir gelişme yaşandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Ekrem İmamoğlu soruşturmasının cemaatlere ve istihbarat kuruluşlarına dayandığını açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 14 Mayıs’taki TBMM küme toplantısında şu tabirleri kullanmıştı:
“Bu karanlık tertip İstanbul’la hudutlu kalmamış ülkedeki pek çok belediyeyi kurumu kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta milletlerarası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Evvelce yalnızca kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık bağlar ağının bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor.”
Bu açıklama sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kelamlarını destekleyen bir açıklamada TV100 yazarı Fuat Uğur’dan geldi.
‘FETÖ terör örgütü devlet tarafından yok edildi” diyen Fuat Uğur, Süleymancıları işaret etmişti. Uğur yazısına şunları söylemişti:
”FETÖ terör örgütünün yok edilmesinin ardından Adnan Oktar grubunun, Kuytul grubunun da üzerine yüründü. Şimdi Süleymancıların sırada olduğunu bütün devlet yetkililerinden işitiyoruz. BND, CIA ve Mossad tarafından yemlenen, güdülenen, aparat olarak kullanılan, dini kuruluş ismi altında ülkenin altına dinamit döşeyenler için yolun sonu görünüyor.”
Bu yazı yayımlandıktan birkaç gün sonra cemaate birinci operasyon gerçekleştirildi. Ankara’da Süleymancılar cemaati mensubu dört isim gözaltına alındı.
Aydınlık’tan Kaan Arslan’ın haberine nazaran, gözaltına alınan isimler ortasında yargı içindeki üst seviye bir bürokratın da olduğunu öğrenildi. Eski AK Parti Milletvekili Fatih Süleyman Denizolgun ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının akabinde Alihan Kuriş’in kurmaylarıyla acil toplantı yaptığını açıkladı.
“Terörist başı olan kuzenim, Ali Erhan (Alihan) Kurişi; Cumhurbaşkanımızın dünkü açıklamalarından ötürü son derece paniklemiş vaziyette, dün gece üst seviye kurmaylarıyla çok bilinmeyen bir toplantı yaptı” diyen Denizolgun kelamlarına şöyle devam etti:
“14 aydır tüm yazdığım yazıların bir bir tezahür etmesinden sebep, artık operasyonun katılaştığını görmesinden sebep ve kuzenimin kulağına fısıldananlardan da sebep; artık operasyona karşı önlem alma moduna geçti. İçlerinde iş adamları, avukatları ve üst seviye yöneticileri olan, çok üst seviye makamlarda faaliyet gösteren, kuzenimin en çok güvendiği adamlarından olan, sayıca 15 civarı olan bu mahrem kurmaylarından, kuzenimin bir talebi oldu. Bu talep; bu mahrem kurmayların tüm cemaat şirketlerinden, tüm derneklerden ve tüm vakıflardan el çekmesi talebiydi. Kuzenim; en güvendiği tüm çatı kurmaylarından, tüm misyonlarını bırakmalarını istedi.
“Hatta; kimi kurmaylar bu talebi yanlış anlayıp, bırakmak istemedi. Ortalarında birtakım tartışmalar da vuku oldu. Terörist başı olan, kuzenim Ali Erhan Kurişi’nin, bu talepte bulunmasının altında yatan gerçek plan şuydu: Devletimiz terör örgütü sebebiyle, Kurişiilik sistemine ilişkin her yere operasyon yaptığı vakit; bu en güvendiği mahrem takımı kâğıt üstünde hiçbir yerde gözükmesin.
“Onlara bir operasyon olmasın ve onlara dokunulmasın. Şimdilik bu şahısların dışarıya alınarak, koruma edileceği düşünülen en mahrem takımların, günü ve vakti geldiği vakit, işler düzeldiği vakit; bu güvenilen takımların tekrardan terörist başı olan kuzenime dayanak ve yardımcı olmalarını sağlamak hedefiyle, terör faaliyetlerine birebir takımlar üzerinden tekrardan devam edebilmek hedefiyle, bir plan yürütülmektedir.”
